Işıkhan, HAK-İŞ tarafından bir otelde düzenlenen “Cumhuriyet’in 100. Yılında Türk Çalışma Hayatı Sempozyumu”nun açılışına katıldı.
Burada konuşan Bakan Işıkhan, Türkiye’de, sendikacılık tarihinin sembol kuruluşlarından biri olan HAK-İŞ Konfederasyonu’nun 48. kuruluş yıl dönümünü kutladı.
Filistin’de, 7 Ekim’den bu yana acımasızca kanı dökülen, şehit edilen bebeklere, çocuklara, kadınlara ve tüm Filistinlilere Allah’tan rahmet dileyen Işıkhan, Müslümanların ilk kıblesi, kutsal toprakların bulunduğu Filistin’de, Gazze’de şehitlerin olduğunu hatırlattı.
Hiçbir savaş hukukunun çocukların öldürülmesine, hastanelerin, okulların, ibadethanelerin bombalanmasına izin veremeyeceğine işaret eden Işıkhan, çocukların, masum sivillerin zarar gördüğü hiçbir çatışmanın asla meşru kabul edilemeyeceğini vurguladı.
Işıkhan, İsrail’in hiçbir kural tanımayan, katliam derecesine varan masum sivillere yönelik zulmünün bir an önce son bulması gerektiğinin altını çizerek, “Şunun çok iyi bilinmesi gerekir ki bizler, her daim mazlum ve mağdurun yanında olduk. Adeta bir terör örgütü refleksiyle, kadın, çocuk, yaşlı, engelli demeden, tüm masum sivilleri acımasızca, canice hedef alan, katleden tüm zalimlerin karşısındayız.” dedi.
Türkiye olarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde, barış perspektifinden ve itidalden yana çabaları kararlılıkla sürdürmeye devam edeceklerini belirten Işıkhan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk andan itibaren yoğun bir diplomasi trafiği yürüttüğünü, bütün mesaisini buna ayırdığını, kendilerinin de destek için hazır olduklarını söyledi.
Bu coğrafyada huzur ve barışın gelmesini, kanın, acının ve gözyaşının bir an önce son bulmasını istediklerini vurgulayan Işıkhan, gerek yardım kuruluşları vasıtasıyla insani yardım noktasında, gerekse diplomatik ve hukuki mücadele noktasında tüm imkanlarla Filistinlilerin yanında olmaya devam edeceklerini bildirdi.
Bakan Işıkhan, bu acı son bulana kadar her fırsatta ve platformda gayretlerini sürdüreceklerini dile getirdi.
“ÖZVERİLİ ÇALIŞMALARLA ÜLKEMİZİ BUGÜNLERE GETİRDİK”
Çalışma hayatının çok yönlü ve paydaşlı, kapsamı oldukça geniş bir niteliğe sahip olduğunu belirten Işıkhan, bakanlığıyla, sendika ve konfederasyonlarıyla, işçisiyle, işvereniyle ve tüm paydaşlarıyla büyük bir aileyi temsil ettiklerini söyledi.
HAK-İŞ’in bu büyük ailede, 21 üye sendikası, sahip olduğu 800 bini aşkın üyesi ve temsil ettiği değerlerle, kurulduğu günden bu yana, yaklaşık yarım asırdır Türkiye’de önemli bir görevi ifa ettiğini kaydeden Işıkhan, Türkiye’nin sendikacılık tarihinin sembol kuruluşlarından birisi olan HAK-İŞ’in, işçinin ve emekçinin temsil edildiği bir konfederasyon olmanın yanı sıra, her zaman vatan, millet davası güden, Türkiye’nin en kritik dönemlerinde milli iradeden yana duruş sergileyen, vesayet odaklarına karşı duran, mazlumun yanında saf tutan bir sivil toplum kuruluşu olduğunu ifade etti.
HAK-İŞ’in, özellikle kurulduğu 70’li yılların sancılı atmosferinde, hem sendikal mücadele konusunda hem de hak ve özgürlüklerin savunulması noktasında mihenk taşı olduğunu dile getiren Işıkhan, “Türkiye’nin son 21 yılında, çalışma hayatı başta olmak üzere hemen her alanda gerçekleştirilen reformlarda da, üstlendiği sorumluluğu kutsal sayan HAK-İŞ gibi önemli sivil toplum kuruluşlarımızın büyük emekleri bulunmaktadır. Bizler, işçimizin, işverenimizin, kamu ve özel sektör kuruluşlarımızın özverili çalışmalarıyla ülkemizi bugünlere getirdik, bu noktalara ulaştırdık.” diye konuştu.
“KISITLAMALARI ORTADAN KALDIRDIK”
Son 21 yılda uzun yollar kat ettiklerini, tesis ettikleri sağlıklı işleyen bir sosyal diyalog mekanizmasıyla, bilhassa işçi-işveren ilişkileri başta olmak üzere çalışma hayatının tüm paydaşlarını güçlendirdiklerini anlatan Işıkhan, bu sayede her kesimin hakkı ve hukukunun korunmuş olduğunu söyledi.
Işıkhan, ortak akıl ve istişare ile çalışma barışının sağlanmasına yönelik önemli düzenlemeler yaptıklarını hatırlatarak, şunları kaydetti:
“Attığımız en önemli adımların başında, 2012 yılında yürürlüğe giren kamu çalışanlarımıza verdiğimiz toplu sözleşme hakkı gelmektedir. Ayrıca bir askeri darbe sonucu oluşmuş sendikal mevzuatımızı, AB normları ve ILO Sözleşmelerine uygun olarak, 29 yıl sonra, 2012 yılında Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ile yeniden düzenledik. Hayata geçirdiğimiz yasal düzenlemeler ile örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırdık. Sendikalılık oranlarını ve sendikaların kuruluşunu kolaylaştırdık, kısıtlamaları ortadan kaldırdık. 2013 yılında yüzde 9,21 seviyelerinde olan sendikalaşma oranını, 2023 yılı itibariyle yüzde 14,76 seviyelerine kadar çıkardık. Bu sayıyı ve oranı yeterli görmüyoruz. Bugün herhangi bir sendikaya üye olan 2 milyon 421 bin 940 işçi, emekçi kardeşimiz var. Sivil toplum ve sendikalaşma yolundaki engelleri kaldırdık. Sendikaya üyelikte büyük bir zorluk teşkil eden noter sürecini kaldırarak e-Devlet Sistemi’ne geçtik.”
En son, Üçlü Danışma Kurulu’nu 5 yıl aradan sonra topladıklarını, burada çalışma hayatına yönelik çok önemli konuların gündeme geldiğini belirten Işıkhan, toplantı sonucunda alt komisyonların kurmasına ve belirli aralıklarla toplanmasına karar verdiklerini aktardı.
“EMİN ADIMLARLA YOLUMUZA DEVAM EDİYORUZ”
Politikaları oluştururken, çalışma hayatının tüm aktörleri gibi HAK-İŞ’in de görüşlerinden yararlandıklarını belirten Işıkhan, bu birlik ve beraberliğin gelecek dönem daha da güçleneceğinin altını çizdi.
Işıkhan, özellikle son yıllarda hem ulusal çapta hem de küresel alanda yaşanan hadiseler ve badirelerin yol açtığı ekonomik manipülasyonlar ve finansal krizlerin, paydaşların varlığına daha da önem kazandırdığına işaret ederek, şunları kaydetti:
“Tüm dünyanın derinden etkilendiği küresel bir salgına, ülkemizin birçok bölgesinde aynı anda mücadele vermek durumunda kaldığımız yangınlara, hepsinden de önemlisi 11 ilimizi bir gecede yerle bir eden dünyanın en büyük kara depremlerine rağmen, hala istikrarla büyümeye, üretmeye devam ediyoruz. Bir taraftan maddi kayıplarımızı telafi ediyor, yaralarımızı sarıyoruz, bir taraftan da küresel finansal krizlere, savaşlara, kur-enflasyon oyunlarına rağmen güçlü ekonomik altyapımız sayesinde emin adımlarla yolumuza devam ediyoruz. Cumhurbaşkanı’mız Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan orta vadeli programımız ile 12. Kalkınma Planımız ve enflasyonla mücadele yol haritamız, sadece mevcut sorunlara çözüm olmakla kalmayacak, aynı zamanda ekonomideki istikrarlı büyümeye de önemli ölçüde katkı sağlayacaktır.”
Işıkhan, Bakanlık olarak işçileri korumak için gerekli tedbirleri almaya devam edeceklerini belirterek, bu kapsamda, tüm tarafların ortak mutabakatıyla, asgari ücreti enflasyon karşısında emekçinin hakkını koruyacak bir seviyeye çektiklerini hatırlattı.
“KATMA DEĞER ARTARAK DEVAM EDECEK”
Kamu kesimi toplu iş sözleşmeleri için bağlayıcı nitelikteki 2023 yılı Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolünü, HAK-İŞ Konfederasyonu’nun da katkısıyla mayıs ayında imzaladıklarını anımsatan Işıkhan, Çerçeve Protokol ve imzalanan işkolu toplu iş sözleşmeleri ile kamuda çalışan işçilerin mali ve sosyal haklarında önemli kazanımlar elde edildiğini söyledi.
Devlet olarak çalışma barışının sağlanması ve enflasyonun olumsuz etkilerine karşı işçilerin haklarının korunması için azami gayret gösterdiklerini vurgulayan Işıkhan, şunları kaydetti:
“Şunun altını özellikle çizmek isterim ki, Türkiye’nin ekonomisi kolayca yıkılacak, kırılgan bir ekonomi değildir. Ülkemiz onlarca badire, atlattığımız onlarca iç ve dış saldırıya maruz kaldığımız yılları dahi rekor büyüme oranlarıyla kapattı. Hiçbir zorluk bizi yıldıramadı, yolumuzdan alıkoyamadı. Türkiye, yaptığı dev yatırımlar, ihracatta kaydettiğimiz ilerleme ve istikrarlı büyümesiyle, artık önüne daha büyük ve uzun vadeli hedefler koymuştur. Nasıl ki bugünümüze siz değerli konfederasyonumuz ve sendikalarımızın destekleriyle ulaştıysak, gelecek hedeflerimiz noktasında da sizlere büyük görevler düşüyor. Ülkemize, çalışma hayatımıza sağladığınız katma değerin artarak devam edeceğine inancım tam.”
Işıkhan, Bakanlık olarak, ortak akıl ve istişare ile yürütülecek tüm çalışmalara hazır olduklarının altını çizerek, “Şundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki, tüm kamu kurum ve kuruluşlarımız, sendikalarımız, konfederasyonlarımız, işçi ve işverenlerimiz ile el ele vererek, Türkiye’yi her anlamda dünya standartlarının da üzerine çıkaracak, çalışma hayatında da Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa edeceğiz.” dedi.
“ÜRETİMİN VE ALIN TERİNİN YÜZYILI YAPACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde bu yüzyılı emeğin, üretimin ve alın terinin yüzyılı yapacaklarını dile getiren Işıkhan, bunun için işçi temsilcilerinin desteğine, gücüne ve inancına ihtiyaçlarının olduğunu söyledi.
HAK-İŞ’in 48. yıl dönümüne özel gerçekleştirilen “Cumhuriyetin 100. Yılında Türk Çalışma Hayatı Sempozyumu”nun çalışma hayatı adına faydalı çıktılar sağlayacağına işaret eden Işıkhan, sempozyumun, çalışma hayatının tüm tarafları başta olmak üzere, Türkiye’ye ve millete hayırlar getirmesini temenni etti.