Vakanüvis yazdı: Noel’i yasaklayan Hristiyanlar

Noel’i yasaklayan Hristiyanlar…

Vakanüvis

Yıl sonu yaklaşırken bir kez daha, “Noel başka, yılbaşı başka. Biz Noel’i değil yılbaşını kutluyoruz” tartışmaları başlamak üzere.

Durum tam böyle mi tartışılır ama Hristiyan dünyasının, yılın son bir haftasını 25 Aralık’tan 31 Aralık’a kadar uzanan bir süreçte şölen havasında geçirdiği de bir vaka.

Hristiyan aleminde ana akım eğilim böyleyken, tarihin kimi dönemlerinde ise farklılaşan tutumlar da yok değildi elbette.

Hz. İsa’dan önce de hindi kesiyor, çam süslüyorlardı

Aslında Hıristiyanlığın ilk devirlerinde, bir asrı aşkın bir süre Noel diye, yani “Hz. İsa’nın doğum günü” diye bir şey yoktu. Hâttâ, bırakın günü, doğum yılına dair de sağlıklı bir bilgi bulunmuyordu.

Milattan öncenin bitip, milattan sonranın başladığı “sıfır tarihi”, Hz. İsa’nın doğum yılı olarak kabul edilse de Hıristiyan ilahiyatçıların çoğu, doğumun M.Ö. 6 ya da 4 olduğunda hemfikir. 25 Aralık ise pagan inanışlardan Hıristiyanlığa geçen toplumları yeni dine ısındırmak adına Kilise yetkilileri tarafından verilen bir tavizden kaynaklanmaktaydı.

Güneşe tapan çoğunluğu İskandinav bölgelerindeki bu kitleler, Aralık ayında günler kısalmaya başlayınca tanrı kendilerini terk ediyor diye üzülüyor, 25 Aralık’tan itibaren ise günler uzamaya başlayınca sevinip, o gün ve gece şenlikler düzenliyorlardı. İnançlarınca bu gün, Güneş tanrısının doğum günüydü.

Bu kutlamalar sırasında dans ederler, içki içerler ve küçük çam ağaçları kesip ışıklandırırlardı. Çamı, iğnelerini dökmeyerek “ölümsüz ağaç” olduğu için tercih ediyorlardı. Yine o günde hindi kesmeyi, kaz kızartması yapmayı ve hediyeleşmeyi de gelenek haline getirmişlerdi. İşte bu eski gelenek Hıristiyanlığa “Hz. İsa’nın doğum günü”ne çevrilerek taşınmıştı.

İngiliz Parlamentosu Noel’i yasaklamıştı

Asırlar içinde Noel, Hz. İsa’nın doğum günü olarak yaygınlaşmışsa da ana hattan ayrılan kimi mezhep ve gruplar ise Noel karşıtı olmuşlar, hatta siyasi gücü elde eden bazıları, 25 Aralık’ta kutlama yapılmasını yasaklamışlardı. İngiltere’de bir dönem, 1600’lü yıllarda baskın mezhep haline gelen Prütenler, parlamento çoğunluğunu ele geçirince İncil’e aykırı olduğu gerekçesiyle Noel kutlamalarını yasaklamışlardı.

Yasakla ilgili düzenlemede, “İncil’e dayalı hiçbir gerekçesi olmayan, saf Hıristiyanlıkla ilgisi bulunmayan bir Papa festivali. Savurgan, alkol ve ahlaksız davranışların olduğu bir kutlama. Bunun yerine bir gün oruç tutulsun.” denilmişti.

Bu karar yüzünden birçok şehirde Noel yanlısı isyanlar bile patlak vermişti. Aynı dönemde İskoçya’da presbiteryen İskoçya Kilisesi de Noel’in kutlanmasını Hıristiyanlık’tan bir sapma olarak nitelendirmişti.

ABD’de Noel’i kutlayana ceza kesiliyordu

Noel, Amerika kıtasında da İngiliz valileri tarafından yasaklanan bir kutlamaydı. Kimi valiler, Noel kutlaması yapanlara yönelik para cezası uygulaması başlatmıştı. Cezalarla ilgili genelgeler 1770’li yılların sonlarında yayımlanmıştı. Boston bölgesinde Noel kutlamalarına ceza kesilmesi o kadar sert bir biçimde uygulanmıştı ki, yeniden kutlamalar ancak 1800’li yılların ortalarında başlayabilmişti.

İngiltere Plymouth’tan Amerika’ya göç ederek Massachusetts eyaletinde Plymouth şehrini kuran Hıristiyan grup Plymouth Seyyahları da (Hacı Babalar) Noel’den nefret ediyordu. Hacı Babalar, özellikle 25 Aralık günü işleri yoksa bile inşaat gibi, odun kesme gibi günlük işler çıkartarak Noel’e değer atfetmediklerini gösteriyorlardı.

Hollanda’dan Amerika’ya göç eden Kalvinistler de Noel karşıtı bir başka Hıristiyan mezhebinin mensuplarıydı. Öte yandan, Kongresi, 1870’e yılına kadar Noel’i resmi tatil olarak ilan etmemişti.

Danimarkalı rahip: Noel Baba tuhaf, çirkin biri

Batı dünyasındaki Noel karşıtlığı, bir yandan akılcı, bilim eksenli olduğunu savunan düşünce akımlarının laik, seküler yapısından dolayı öne çıkarken, diğer yandan da dinin geçmişinde böyle kutlamalar olmadığı gerekçesiyle “sahih Hıristiyanlık” adına sergileniyordu.

1789 Fransız Devrimi’ni gerçekleştiren Jakobenler, yönetime geçtiklerinde, rasyonel bulmadıkları için Noel ile ilgili etkinlikleri yasaklamışlardı.

Nispeten daha yakın tarihlerde, 1958 yılında ise Danimarka’nın Kopenhag kentindeki Rahip Paul Nedergaard’ın Noel karşıtlığı ise Hıristiyanlık adınaydı. Nedergaard, verdiği bir vaazda, Noel Baba’yı kâfirlikle suçlamıştı.

Rahibin Noel Baba’yı, İskandinav mitolojilerindeki “kötü ruhlu, huysuz, zararlı, tuhaf, çirkin vücutlu bir hayalet olan kafir gobin”e benzetmesi ülkede uzun süre tartışılmıştı.

Noel şarkıları Nazi şarkılarına dönüştürüldü

Avrupa’da Noel’e olumsuz bakan bir başka grup da Naziler olmuştu. Nazi Almanya’sında ideologlar; organize dini grupları, onların çeşitli etkinliklerini, totaliter devlete karşı bir tehdit olarak görüyorlardı. Noel’le ilgili kaleme aldıkları raporlarda yöneticilere, “Noel tatilini iptal etmek sıkıntılı olacaksa bile tatildeki Hıristiyan içeriği ortadan kaldırın. Şarkılarını da Nazileştirin.” tavsiyesinde bulunuyorlardı.

Noel’e, mutlak ateizm etkisiyle karşı çıkan iki ülke ise Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği ile Komünist Çin olmuştu. Ekim 1917 devriminin ardından, Rusya’daki devlet ateizmi doktrini kapsamında, her dinden ritüellere karşı bir tutum geliştirilmişti. Devlet desteğiyle din karşıtı kampanyalar düzenleyen Militan Ateistler Birliği; Noel ağacı, hindi kesme, hediyeleşme gibi gelenekleri yasaklamıştı.

Birlik, 25 Aralık’a alternatif olarak, 31 Aralık’ta kutlanmak üzere “din karşıtı bir bayram” da ilan etmişti. Komünist Çin’de de daha ilk günlerden itibaren dinlere karşı katı bir tutum sergilenmiş, bu çerçevede Hıristiyan gelenekleri ve elbette Noel kutlamaları da yasaklanmıştı. Çin, zaman içerisinde liberal politikaları benimsese de günümüzde bile bu yasağın tortuları görülebiliyor. 2018 yılında Hunan Eyaleti’nde Noel ağacı, çelenk, çorap veya Noel Baba figürü satarken yakalanan kişilerin cezalandırılacağı açıklanmıştı.

Batı dünyası ve sonrasında neredeyse tüm dünyada, Noel’in yılbaşı ile birleşerek kitlesel bir etkinlik haline dönüşmesi ise 1800’lü yılların son çeyreğinden itibaren kutlamaları tüketim eksenli ticari bir faydaya dönüştürme anlayışıyla ortaya çıkmıştı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir